Yunan Tanrıları Gibiydiler...
Paranın miktarının sonsuz olduğu, zenginlikle dopdolu yaşamlarında çok ama çok görkemli yerlerde oturuyorlardı. Yeni adına ne varsa oradaydı. Her şeyin ilki, kimsede olmayanı… İnsan’cıkların düşünemeyeceği, hayallerinde bile zar zor algılayabileceği yerlerdi. Gücü ellerinde bulundurarak, haz’zı sonuna kadar yaşıyorlardı.
İstedikleri her şeyi yapabilme özgürlüğüne sahiplerdi. İstediklerini cezalandırıp, istediklerini ödüllendirebiliyorlardı. Onlara karşı gelmek imkânsızdı. İnsan’cıklar bırakın karşı çıkmayı, onlarla ilgili olumsuz düşünmeye başladıkları anda bile fark ediliyor ve cezalandırılıyorlardı. Onlar gibi düşünenler, isteklerine uyduğu sürece ödüllendiriliyor ve insan’cık olmaktan çıkarılıyordu. Azıcık da olsa onlar gibi olabilmenin hazzını yaşıyorlardı. Ama asla onlar gibi olamıyorlardı. Öyle olmak kolay değildi.
Ne isterlerse yiyip içebilme gücüne sahiplerdi. Nasıl ve nerede olduğunun hiçbir önemi yoktu. İnsan’cıkların ekmek bulamadığı yerde, onlar akşam yemeğinde; öbür kıtadan bile bir şeyler yiyebilirlerdi. Akıllarına geleni istemeleri yeterliydi. Bir şekilde bulunup getiriliyordu. Yada onlar gidip yiyordu.
Ne zaman isterlerse zevklerin en büyüğünü yaşayabilirlerdi. Bunun ne zaman ve nasıl olacağının hiçbir önemi yoktu. İstediği zevki istediği anda yaşamalıydılar. Bunu her zaman kendileri için bir hak olarak gördüler, insan’cıklar için değil. Onlar için anlam buydu. Sonsuz haz.
Onlar insan’cıkların zayıf yönlerini çok iyi biliyorlardı. Kimi zaman aile kimi zaman para kimi zaman şöhret çoğu zaman da maneviyat. Her insan’cığın içinde bir yerde bulunan zayıflığı arayıp bulmaya çalışıyorlardı. İstediklerini yaptırmak için bu zayıflıkları kullandılar. Bazı insan’cıklar zayıflıklarını göremeden, olduğunu sandığı kişi olarak yaşadı. Halen öyle olduğunu sanan binlercesi gibi…
İnsan’cıklar ne yaptıklarını bilmeden ve anlamadan, onları o yerden indiremedi. Aksine onların orada olması için yardım etti, bilmeden. Her zaman için onları olduklarından farklı gördü. Belki de onlar öyle görünmek istiyorlardı. Ancak bu şekilde varoluşlarını sonsuzlaştırabileceklerdi. Kim bilir…
Yunan Tanrıları Gibiler… Sadece haz için yaşıyorlar. Yiyip, içip, eğlenip tüm bunların ne gereksiz dünyevi şeyler olduklarından bahsediyorlar. Biri geliyor, biri gidiyor. 1000 yıl önce 1000 yıl sonra… Suratlar değişse de yapılanlar hep aynı…
Şafak Uzun
Gezi'den Bir Gün