İnternet
1979 yılında Uzay Yolu (Star Trek) filmi görücüye çıktı. Seriyi 8 film, birkaç yıl arayla takip etti. Kaptan Kirk ve Mr.Spark gezegene ışınlanıyor ve görevi yerine getirip kemerinden çıkardığı aletle, Atılgan’la iletişim kuruyorlardı. Bilimkurgu temeline dayanan filmde, o zamanlarda bize fantastik gelen şimdilerde ise önemsemediğimiz, hatta günlük yaşam için normal sayılan iletişim araçları kullanılıyordu.
Tarih boyunca insanlar iletişim kurmak için farklı yollar denemişlerdir. Duman kullanılması, güvercinler, atlı postacılar veya Graham Bell’in çevresindeki insanlarla daha rahat görüşmesi için telefonu icat etmesi… Hepsi de toplumsal varlık olan insanların birbirlerinden haberdar olmak için kullandıkları yöntemlerdir.
Teknolojinin ilerlemesiyle, ABD Savunma Bakanlığı 1969'da çeşitli bilgisayar bilimleri ve askeri araştırma projelerini desteklemek için ağ oluşturmaya başladı. Bu ağ, ABD'deki üniversite ve araştırma kuruluşlarının değişik tipteki bilgisayarlarını daha sonra da dünyadaki bilgisayarları içine alarak büyüdü ve "international network" sözcüklerinin birleştirilmesinden İngilizce’de “uluslararası ağ” anlamına gelen Internet ortaya çıktı. İnternet, insanların her geçen gün gittikçe artan "üretilen bilgiyi saklama/paylaşma ve ona kolayca ulaşma" istekleri sonrasında ortaya çıkmış bir teknolojidir. Pek çok yararlı bilginin bir tuşa basmak kadar yakın olduğu dev bir kütüphanedir. Kişilerin değişik konularda fikirlerini serbestçe söyleyebilecekleri ortamlar barındıran bir demokrasi platformudur. Evden alış-veriş, bankacılık hizmetleri, radyo-televizyon yayınları, günlük gazete servisleri gibi uygulamaları ile aslında internet aynı zamanda bir hayat kolaylaştırıcıdır.
Tüm bu tanımların arakesitinde yer alan ise bilgiye ulaşma ve onu paylaşım sonrasında elde edilen bilgiyi kullanımdır. Sonuç olarak, internet, önümüzdeki yıllarda üretilecek bilgilerin dolaşım sistemidir. Ticari boyutunun da ortaya çıkmasıyla yaşamla daha çok iç içe geçmeye başlamıştır. İnternet farklı bir ortam, farklı bir uzay. Klasik yaşama biçimlerini, değer yargılarını değiştiren; hayatımıza yeni kavramlar, yeni uğraşlar getiren bir şey.
Alışverişler, uçak/tren/otobüs rezervasyonları, günlük gazetelere erişim, bilimsel dergileri okumayı beraberinde getiren internet ile Türkiye nisan 1993’te Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nden yapılan bağlantıyla tanıştı. Son yıllarda artan kullanıcı sayısıyla da hayatımıza iyice yerleşti. Devlet İstatistik Enstitüsü’nün yaptığı araştırmaya göre; hayatı kolaylaştıran, her türlü bilgiye anında erişilebilen bu teknolojinin farkına varan genç nüfustur. 16-24 yaş arasındaki 2 kişiden 1’i bilgisayar ve internet kullanabilmektedir. Bu oran yaş büyüdükçe azalmaktadır.
Mektup için postaneye giden, ekmek için karne alan, tüp için sıra bekleyen, bilgi için kütüphaneye giden, karaborsa diye bir zamanda yetişen kuşaklarla e-posta atan, alışveriş için sanal market kullanan, bilgileri download eden kuşağın “arasındaki fark” normaldir.
İnternet'in etkilerini görmek ve onu hissetmek çok kolay. İnsan hayatında normal şartlarda yapılanları göz önüne getirin ve internetin bunları nasıl değiştirerek yeni anlamlar yüklediğini gözlemleyin. Belki bazıları için az yada hiç bazıları için de çok yada aşırı etkilenme olacaktır. Ancak gerçek olan yıllar geçtikçe insan, interneti her yönüyle hayatına daha çok sokacak ve daha çok yaşayacaktır şu an tasarlayamadığımız şekillerde…